Rüstü
Bey anıları
Okurken
zaman zaman gülmekten
kendimi alamadigim Ahmet
Cakir`in Rüstü Bey anisina
ben de birkac tane eklemek
istiyorum. Aslinda Edebiyat
ve Din dersi hocamiz Rüstü
Bey anilari yazilsa kitap
olur. Biz onda 1961-1969
yillari arasinda, 6., 9
.ve 12. sinflarda olmak üzere
üc yil okuduk. Kendine özgü
bir hocaydi, onda
okuyanlarin bildigi gibi.
Asagida dersinden bazi örnekler
bulacaksiniz.
Derste
herkese ders kitabindan bir
paragraf okuturdu. Bir
paragraf bitince yanindaki
ögrenci bir sonraki
paragrafi okuyarak devam
ederdi. Bir süre sonra bu
okuma sikici hale gelince önce
metindeki sözcükler
degistirilirdi, yerine komik
sözcükler konur, sonra cümleler
degistirilir, siifta
kikirdamalar baslar, Rüstü
Bey`in farketmedigi görülünce
kitaptan okur gibi yaparak
bazi arkadaslar fikra
anlatirlardi. Sinif gülmekten
kirilirken Rüstü Bey`in ne
oldugundan haberi yoktu.
Herhalde o da sikildigindan
baska bir alemdeydi.
Sinavlarda
kopya cekme, konusma
serbestti.
Emel
sinav sirasinda parmak
kaldirip Rüstü Bey`e
soruyor: "Hocam, Süleyman
Celebi 11. yüzyilda mi
yasamis?" Sinav sorusu
"Mevlüt".la
ilgili.
Rüstü
Bey cevap veriyor: "Olur
mu kizim, 11.yüzyil olur mu?"
Emel:"Hocam
ama Zeynep öyle söylüyor..."
Sanki
sinav sirasinda ögretmene
soru sorulurmus gibi, sanki
yanindakiyle konusmak
serbestmis gibi Rüstü Bey
birsey demiyor. Tabii
sinifta gülüsmeler yine
girla.
Rüstü
Bey`in dersi oldugu zaman
teneffüsten sinifa girince
bütün sinif ayakta. Herkes
bir alem, bagiranlar,
siralarin üstüne cikanlar...
Rüstü Bey sinifa
girdiginde bu manzarayla
karsilasinca her seferinde
sag elini yumruk yapip
isaret ve serce parmaklarini
uzatir ve yumrugunu
sallayarak pür
hiddet:"Bu sinif adam
olmaz, bu sinif adam olmaz!"
derdi.
Bir
defasinda nedense bu sözü
söylemeyi unuttu.. Bunun üzerine
sinifin "maskotu"
Tufan ayaga kalkarak gayet
masum bir
tavirla:"Hocam, biz
adam olduk muuu?" diye
sormaz mi? Biz gülmekten
yine ölürken o: "Bu
soru adam olmadiginizi gösteriyor,"
yanitini veriyordu.
Bir
ögrenciyi tahtaya
kaldirmak istese, kalkmak
zorunlu degildi.
Yanimda
oturan Nihal`i isaret ederek:
"Kizim, derse gel,
diyor."
Nihal:"
Olmaz hocam, diyor.
Rüstü
Bey üsteliyor:"Kizim
gelsene!"
Nihal:"Yok hocam, valla
olmaz!" Rüstü Bey
israri sürdürünce Nihal
beni iterek:"Hocam
Canan kalksin," demez
mi?
Sonunda
Nihal derse kalkmadi.
Bir
gün sinfta Mehmet Akif
Ersoy`un "Canakkale
Sehitlerine" isimli
siirini ezberliyene 10
verecegini söylemisti. Ben
de ezberlemistim. Ama bir
daha hic sormadi, kimin
ezberledigini.
Derste
otoritesi olup olmadigi,
cogu zaman bir ögrenciye
ders yili boyunca hep ayni
notu vermesiyle yazililari
okumadigi süphesi
uyandigindan adaleti
tartisilsa da bize bir
seyler ögrettigi kesin Rüstü
Baba`nin. (Cocugu
olmadigindan kendisine böyle
hitap edilmesinden
hoslanirdi.) Hakkini
yemiyelim.
Bizi
o kadar güldürmeseydi
simdi o en cok anilan
hocalardan biri olur muydu?
Bizlerin de en tatli okul
anilari böyle icten güldügümüz
anlar degil mi?
Canan
And
|